I
YAĞMURLU BİR GÜN
Buruşmuş kağıt parçasının içerisindeki harflerin oluşturduğu kombinasyonların anlamlı bir bütünü , zihni tarafından özümseniyordu. Bir kaç saat öncesine kadar güneşin aydınlattığı gökyüzü Yada Taşı kullanan bir şaman tarafından griye dönüştürülmüş olmalıydı ki gökyüzünden düşen bir damla, kağıt üzerindeki en gerçek ve soğuk kelimeyi seçmişti.Ölüm..Bu kelime aslında cümle öbeklerinden oluşan karmaşanın kaosuna düzen getiriyordu.Babasının ölümünün bildirildiği bu kağıt acaba hangi ağaçtan yapılmıştı..Ağaç öldüğünde onun yakınlarına haber verilmiş miydi ? Yada yakınları var mıydı ? Zihin jimnastiğine kısa bir mola verip gerçekleri solumak zorunda olduğunu düşündü..Babasının yüzünü bile hatırlamıyorken ölüm fikrine alışmak , ölüm haberi sunan bir spikerin verdiği yapay bir vicdan mimiğinden farklı değildi.Saatine baktı ve düşünceleri tek noktaya kanalize etti.Sıradan bir perşembe ve yüklediğimiz gereksiz anlamlar diye düşünüp randevusuna yetişmek için yağan yağmur gibi adımlarını hızlandırdı...
...........................................................................................................